9 Haziran 2010 Çarşamba

Nerede o eski sinemalar

YAKACIK YAKACIK’TI (3)




FETHİ SATICI

Üçüncü bölümde eski Yakacık’ın tarihi ve efsane yazlık sineması MEHTAP’ı orta ve yeni nesil Yakacıklı hemşerilerime tanıtmak istedim. Bu arada Yakacık’a elektrik geldikten sonra hangi mekanların kışlık ve yazlık sinema olarak kullanıldığını, eskiden Yakacık’ın kültürün ve sporun merkezi olduğunu, gördüğüm ve hatırladığım kadarıyla anlatacağım.

Yakacık sinema ile yanılmıyorsam 1948- 1950’li yılların başında tanıştı. Ondan önce Yakacık’ta sinema var mıydı, yok muydu hatırlamıyorum ve olmadığını zannediyorum. Demleme çayı meşhur Şaban ve Asım Berrak kardeşlerin bir süre çalıştırdığı çayhanenin kışlık kısmı o tarihlerde Yakacık’ın en büyük kahvesiydi. Bu mekânda arasıra Hacivat ve karagöz oynatılırdı. Bizde çocukluğumuzda hayali küçük Ali’nin bu güzel gösterisini zevkle izlerdik. Daha sonra Soğanlıklı Burhan Karagöz adında bir seyyar sinemacı aynı mekânda 16 mm’lik sinema makinesi ile sinema oynatmaya başladı. O zamanlar Yakacık çok soğuk ve kar altında olduğu yıllardı. Rahmetli Burhan ağabey bu arada benim çocukluk ve gençlik arkadaşlarımdan Cezmi’nin dedesinin pansiyonunda sinema oynatmaya başladı. Bu sinemanın ismi de Kaptanpaşa Köşk sinemasıydı. Daha sonra Yakacık Yetiştirme Yurdu eski binasında İbrahim ağabey 16 mm’lik TERTA marka sinema makinesiyle haftanın belli günlerinde sinema oynatırdı. Burhan ağabey daha sonra Onur’ların iş merkezindeki kahvede ve Çalkantı Mahallesi’ndeki Nimet Oteli yemekhanesinde sinema oynatmıştı. Bugün gibi hatırlıyorum Tyrone Power ‘in denizaltı 104 filmi oyanatılırken sinema makinesi arıza yapmıştı. Sürekli film koparıyordu. Nimet otelinin sahibi Sedat amca çok kızdı ve sinema makinesine okkalı bir yumruk attıktan sonra sanki kabahatliymiş gibi bir tokatta makiniste attı. Sinema makinesi kurulu olduğu masanın üstünden kıvılcımlar çıkararak beton zemine düştü. Tabii ki sinema makinesi büyük hasar görmüştü. Onarıldıktan sonra aynı yerde senelerce film oynatımı devam etti. Burada hatırlatmak istedim. Yetiştirme yurdunun giriş kapısına yakın bir metruk ev var. Zannedersem alt katı onarıldı ve burada bir dükkân var. Üst katı yıkık dökük olan bu evin arka bahçesi Yakacık’ın en nezih sinema ve tiyatro bahçesiydi. Tüfekçilerin yeri olarak tanımıştık o güzel bahçeyi. Eskiden Yakacıklı ailelerin birer lakapları vardı. Örneğin Debreliler, Ahçıoğulları, Mütevelliler gibi. Neyse uzatmayalım burada da orta oyunun ustalarından Naşit ve İsmail Dümbüllü, 1950–1952 yılları arasında Tüfekçilerin yazlık sinema bahçesinde sahne almışlardı. Rahmetli İsmail Dümbüllü 1958 yılına kadar Yakacık’ta tertip edilen konserlere katılmış ve ünlü orta oyununu burada sergilemişti. Eski Yakacık’ta her yıl yaz aylarında spor kulübü adına sünnet düğünü ve konserler tertip edilirdi. Bu konserlerin çoğu Çınaraltı, Çamlı Gazino ve Uzun Selim amcanın gazinosunda gerçekleştirilirdi. Devrin ünlü ses sanatçıları Hamiyet Yüceses, Perihan Altındağ, Ahmet Üstün, Abdullah Yüce, Lütfü Güneri, Mualla Mukadder Safiye Ayla, Ekrem Kongar ve Müzeyyen Senar burada sahne alırlardı.
Tarihini tam kesin olarak hatırlayamadım. Zannedersem 1955–1958 yılları arasında Yakacık’ın düzenli film gösteren sineması Mehtap’tı. Mehtap sinemasının sahibi rahmetli Erdem Çelepgil, daha önceleri kasaplık yapıyordu. Rahmetlinin babası Hafız amca da Yakacık’ın çok eski kasaplarındandı ve lakabı da kör hafızdı. Erdem ağabey zar zor bulduğu sehpalı 16 mm’lik sinema makinesini tam bahçenin ve seyircilerin oturduğu sandalyelerin ortasına kurmuştu. Mehtap sinemasında, kapalı gişe oynayan Kanun Namına, Yosmanın Kızı ve Marlon Brando’nun en ünlü filmleri arasında yer aldığı belirtilen VİVA ZAPATA (Yaşa Zapata) gibi filmleri izlemiştik. Erdem ağabeyin müşterisi olan ben, daha sonra rahmetlinin rakibi oldum ve 1972 yılında Arzu Sinemasını işletmeye başladım. Erdem ağabey zannedersem 1990 yılları başında Mehtap sinemasını kapattı ve Mehtap sinemasının bahçesi bir süre oto yağlama ve yıkama mekanı olarak kullanıldı, yaklaşık üç yıl öncede burada bir apartman inşa edildi ve efsane Mehtap Sineması tarihe karıştı.

Yakacık’ın tarihinde en güzel ve modern kışlık sinemayı rahmetli Fikret Akgün ağabeyimiz Yakacıklılara sunmuştu. Fikret Akgün, Yakacık’ın ağalarından ve Debreli lakaplı rahmetli İbrahim Akgün’ün oğlu ve rahmetli Halit Akgün’ün yeğenidir. Fikret Akgün, ayrıca Yakacık’ın 1950’li li yıllarda ki en ünlü ve modern Bakkal dükkânının sahibiydi. Fikret Bey bakkallığı bıraktıktan sonra kendilerine ait olan eski un fabrikasının buğday ezen ve öğüten taşlarını ve makinelerini sökmüş ve burasını koltuklu bir modern sinema yapmıştı. RENK Sineması. Devrin en gözde sinema makinesi o olarak kabul edilen Prowost. İle gösterilen Türk filmleri uzun kış gecelerinin tek eğlencesiydi. Renk sineması da Fikret beyin yaşlanması ve hastalanması sebebiyle kapandı ve bünyesinde daha önce un değirmeni ve yağhane bulunan tarihi bina istimlâk edildi ve binanın bulunduğu alan yol oldu.


TAM BURADAYDI



Yakacık’ın en ilk modern sinema salonu, yağhane ve un fabrikası tam bu elektrik direğinin dikili olduğu yerdeydi. Uzun ve tek katlı mekân yıkıldı ve burası kamulaştırılarak yol inşa edildi.


TARİHE KARIŞTI




Yakacık’ın yerlilerinden rahmetli Erdem Celepgil’in yaklaşık 40 yıl çalıştırdığı Mehtap Sineması’nda konserli sünnet düğünleri yapılırdı. Edip Akbayram, ilk defa Mehtap Sineması’nda sahne almıştı. Son yıllarda süratle betonlaşan Yakacık bir önemli mekânından daha oldu ve tarihi Mehtap Sinemasının bulunduğu arsa üzerinde bu gördüğünüz 4 katlı apartman inşa edildi.

YILLARCA DİRENDİ

Yakacık’ın önemli simgelerinden olan tarihi Mehtap Sineması kapandıktan sonra bir süre burası otomobillerin bakım yeri olarak kullanıldı. Sinemadan günümüze perdesinin bir bölümü hatıra kaldı.



Mehtap Sinemasının yeri şimdi bu halde...

3 yorum:

  1. 13-14 yıl önce buralara taşınan biri olarak bu nostaljik bilgileri zevkle takip etmekteyim. İnsanın yaşadığı yerin bu günü kadar geçmişini de bilmesi gerektiğine inanan ve geçmişe çok değer veren bir emekliyim ve size çok teşekkür ediyorum.
    Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  2. yakacığı o günlerde yaşamak lazımdı.ben o şanslı kişilerden biriyim eski yakacık anlatmakla bitmez kağıt kebabı faytonlar sinemalar çaybahçeleri ayazma şekersuyu köşkler yeşillikler birbirini tanıyan insanlar güzel olan herşey eski yakacıkta vardı

    YanıtlaSil
  3. açtığım blog a bir kaç eski yakacık resimleri ekledim http://orhankaragz.blogspot.com

    YanıtlaSil